VİCTOR HUGO (1802 - 1885 Paris) :Fransız şair, oyun yazarı, roman yazarı, deneme yazarı, devlet adamı politikacı, siyasetçi.
13 yaşına gelmeden manzumeler yazmaya başlar. 15 yaşında ise, Fransız Akademisi'nin açtığı "Hayatın Çeşitli Halleri Karşısında Bilginin Sağladığı Saadet" mevzuundaki şiir yarışmasında birincilik mükafatını alır. Bu yarışma aynı zamanda kabiliyetini ilk defa dışarıya göstermesine vesile olmuştur. 17 yaşında Toulouse Akademisi'nin şiir yarışmasında en büyük mükâfat olan "Altın Zambak"ı kazandı.
Hugo genç yaşında şöhrete kavuştu. İlk şiir derlemesi Odes et poésies diverses 1822'de Hugo yalnızca 20 yaşındayken yayınlandı ve ona XVIII. Louis tarafından kraliyet maaşı bağlanmasını sağladı.
Victor Hugo'nun kelimenin tam olarak olgun denilebilecek ilk kurgu eseri 1829'da basıldı. Bu eserde Hugo'nun daha sonraki işlerinde de değineceği toplumsal vicdanı keskin bir biçimde inceleniyordu.Bir İdam Mahkumunun Günlüğü isimli bu roman Albert Camus, Charles Dickens ve Fyodor Dostoyevski gibi yazarlarda derin bir etki bırakmıştır.
Hugo'nun ilk romanı(Notre Dame'ın Kamburu) 1831'de basıldığından büyük başarı kazandı ve çabucak Avrupa'daki diğer dillere çevrildi. Eserin etkilerinden biri de Paris şehrini utandırarak romanı okuyan binlerce turistin görmeye geldiği uzun süredir ihmal edilen Notre Dame Katedrali'nin restore edilmesi oldu. Roman ayrıca Rönesans öncesi yapıların da bakıma girmesi konusunda etki etti.
Hugo 1830'ların başında toplumsal sefalet ve adaletsizlik hakkında büyük bir eser üzerine çalışmaya başladı. Ama Sefiller'i tamamlamak tam 17 yıl sürdü ve roman nihayet 1862'de yayınlandı.
Tarihin en kısa mektuplaşmasının Hugo ve yayıncısı Hurst and Blackett arasında geçmiştir "?" ,"!".
1848 Fransa Devrimi'nden sonra parlemento üyeliğine seçildi. 3. Napoleon'un hükümet darbesini engellemeye çalıştı, başaramayınca 1851 yılında Belçika'ya kaçmak zorunda kaldı.
Ateşli bir demokrasi ve cumhuriyet yanlısı olarak imparatorluk rejimini eleştiren yapıtlar yazdı.
Hugo ölmeden önce arkasında son sözleri olarak yayınlanacak beş cümle bıraktı;
"Fakirlere 50.000 frank bırakıyorum. Mezarlığa onlara mahsus cenaze aracı ile nakledilmek istiyorum.Hiçbir kilisenin benim için ayin yapmasını istemiyorum. Bütün ruhlardan benim için dua etmelerini rica ediyorum.Tanrıya inanıyorum."
"Fakirlere 50.000 frank bırakıyorum. Mezarlığa onlara mahsus cenaze aracı ile nakledilmek istiyorum.Hiçbir kilisenin benim için ayin yapmasını istemiyorum. Bütün ruhlardan benim için dua etmelerini rica ediyorum.Tanrıya inanıyorum."
SÖZLERİ:
Kalp boşaldıkça kese dolar.
Kadınlar zayıftır ama anneler kuvvetlidir.
Kadınsız erkek, horozsuz tabanca gibidir, erkeği ateşleyen kadındır.
Eğer biri beni aldatırsa ona ayıp, ikinci kere aldatırsa bana ayıp.
Gülmek için mutlu olmayı beklemeyiniz, belki gülmeden ölürsünüz.Seni o kadar hayal ettim ki artık bir hayalsin...
Şöhret, gençlik ve gurur... Mezar hepsini alır.
İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmak.
Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın.
Kişinin sahip olduğu tek şey çekiçse, çevresindekileri çivi gibi görmeye başlar.
Aşk, ikiyken bir olmak demektir.
Aşk ve öksürük saklanamaz.
Öyle alçak bir kapıdır ki açlık, geçilmesi zarurî oldu mu, insan artık ne kadar büyükse o kadar çok eğilir.
Hiçbir ordu, zamanı gelmiş bir düşünceye karşı koyamaz.
Ölüm cezası barbarlığın ezelî ve mahsus alâmetidir; nerede ölüm cezası yaygınsa orada barbarlık, tahakküm sürüyor. Nerede ölüm cezası kaldırılmışsa orada medeniyet hüküm sürüyor.
Tembellik iki çocuklu bir anadır. Kızının adı açlık, oğlunun adı hırsızlıktır.
Herkes ölür ama herkes gerçekten yaşamaz.
Kırk yaş gençliğin ihtiyarlığı, elli yaş ihtiyarlığın gençliğidir.
ŞİİRLERİ :
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?