Halil Cibran Şiiri

1883-1931     Halil Cibran, Lübnan asıllı ABD'li ressam, şair ve filozof. Cibran, 1883 yılında Lübnan'da doğdu. Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran aynı zamanda başarılı bir ressam idi

   

Aforizmalarından seçmeler 

yalnızca bir kez naçar kaldım:
'sen kimsin?' diye soranın karşısında.
---
inci
kum tanesinin etrafına
ızdırabın ördüğü mabeddir.
nedir
bedenlerimizi oluşturan özlem
ve nedir
etrafına inşa edilen taneler?
---
Sahip olduklarınızdan verdiğinizde,
çok az şey vermiş olursunuz;
Gerçek veriş, kendinizden vermektir.
----bir tür kavuşmadır hatırlayış.
unutuş, bir tür özgürlük.
---
bana
kulak ver
sana ses vereyim.
---
bir çok öğreti pencere camı gibidir.
hakikate oradan bakarız;
ama bizi hakikatten ayırır.
---
kadın
yüzünü tebessümle peçeleyebilir.
---
ağzın yemekle doluyken
nasıl
şarkı söyleyebilirsin?
elin altınla doluyken
nasıl
dua için açabilirsin?
---
bir şeyi elde etmek istiyorsan
onu kendin için isteme!
---
aşk,
aşık ile kadına aşık olur:
biri hayalinin yarattığı,
diğeri henüz doğmamış olan.
---
iki sevgili
birbirlerinden çok, aralarındakini kucaklar.
---
sırtını güneşe çevirirsen
gölgenden gayrı bir şey göremezsin.
---
beni aldattıklarını anlamadığımı
zannedenlerle dalga geçmek için
insanların beni oyuna getirip aldatmalarından
hoşlanmam biraz tuhaf değil mi?
---
kendini tanıdığın ölçüde
başkalarını yargılayabilirsin.
de bana
hangimiz günahkar,
hangimiz masum?
---
beşeri kanunları yalnızca iki kişi çiğner:
deli ve dâhi.
bu ikisidir
allah'ın kalbine en yakın insan.
---
gözlerindeki öfkeli bakışlarını
dudaklarındaki tebessüm yamasıyla
örtmeye çabalayan kimse
ne kadar da budala!
---
başkalarının yanlışının farkına varmaktan
daha büyük bir hata var mı?
---
bin sene önce komşum bana
' elemden gayrı bir şey olmadığı için
hayattan nefret ediyorum'
demişti.
dün mezarına uğradım.
hayat
kabri üzerinde raksediyordu.
---
ölüm
yaşlıya memedeki çocuktan daha yakın değildir.
hayat da öyle!
---
kök,
şöhreti küçümseyen çiçektir.
---
hayatın bütün sırlarını çözdüğün vakit
ölümü arzularsın.
çünkü o da
hayatın sırlarından biridir.
---
sen iki kişisin:
biri karanlıkta uyanık,
diğeri aydınlıkta uyuyan.
---
kalplerimizin sırlarını
ancak
kalpleri sırlarla dolu olanlar
kavrar.
---
bugünün en acı hüznü
dünün sevinçlerinin yadedilmesidir.
---
kaplumbağalar
yollar hakkında
tavşanlardan daha bilgilidirler.
----
hiç kuşkusuz
tuzda garip kutsal bir şey var.
hem gözyaşlarımızda var
hem de denizde.
-----

Çocuklarınız Sizin Çocuklarınız Değil

Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz,düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz,ruhlarını değil.
Çünkü ruhlar yarındadır,
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez,dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız,çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu,sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu,uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.
---------------------
adam fısıldadı: ''tanrım konuş benimle''.
ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.
ama adam duymadı.
sonra adam bağırdı:
''tanrım konuş benimle''.
ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.
ama adam dinlemedi onu.
adam etrafına bakındı ve,
''tanrım seni görmeme izin ver'' dedi.
ve bir yıldız parladi gökyüzünde.
ama adam farkına varmadı.
ve yüksek sesle haykırdı:
''tanrım bana bir mucize göster''.
ve bir bebek doğdu bir yerlerde.
ama adam bunu bilemedi.
sonra çaresizlik içinde sızlandı:
''dokun bana tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur!''
bir kelebek kondu adamın omzuna.

ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı...