Charles Baudelaire Şiirleri

ŞARL BODLER 19. yüzyılın en önemli Fransız şairlerinden. 1821’de Paris'de doğdu.Kendinden sonra gelen pek çok şairi etkilemiş büyük şair. Mutsuz bir çocukluk geçirdi. Babası 1827'de öldü. 1839'da okuduğu okuldan disiplinsizlik yüzünden atıldı.Aykırı ve Komonisttir. "Kötülük çiçekleri" en önemli eseridir.

  


saygıya değer üç varlık vardır: rahip, savaşçı ve şair. bilmek, öldürmek ve yaratmak. öteki insanlar yontulabilir ve işe koşulabilir insanlardır. ahır için, yani meslek dediğimiz şeyleri yapmak için yaratılmışlardır.

kadınların kiliseye gitmesini anlamıyorum;bir kadın tanrıyla ne konuşabilir ki?
hem bıçağım hem de yara,hem yanağım hem de tokat,hem kurbanım hem de cellat,ezen ve ezilen çarkta
kurtulurum elbet çektiğim bu azaptan,
nepentesler baldıranlar emerek bütün
o güzelim uçlarından dimdik ğöğsünün,
ki altında yürek olmadı hiçbir zaman
bütün erkeklerin bir melek çağı vardır: bu çağda erkek, orman perisi bulamadığı için meşe kütüğüne bile iğrenmeden sarılır. aşkın ilk evresidir bu. ikinci evrede seçmeye başlar. ancak, işin başka yanını düşünmez, aradığı tek şey güzelliktir. bana gelince, uzun süreden beri, güzel kokularla, süslerle falan çeşnilenmezse narin güzelliğin bile insanı doyurmadığı üçüncü evreyle onurlanmaktayım.
yabancı

söyle, anlaşılmaz adam, kimi seversin en çok, ananı mı, babanı mı bacını mı, yoksa kardeşini mi?
- ne anam, ne de babam var, ne bacım, ne de kardeşim.
- dostlarını mı?
- anlamına bugüne kadar yabancı kaldığım bir söz kullandınız.
- yurdunu mu?
- hangi enlemdedir bilmem.
- güzelliği mi?
- tanrısal ve ölümsüz olsaydı, severdim kuşkusuz.
- altını mı?
- siz tanrıya nasıl kin beslerseniz, ben de ona öylesine kin beslerim.
- peki, neyi seversin öyleyse sen, olağanüstü yabancı?
- bulutları severim... işte şu... şu geçip giden bulutları... eşsiz bulutları!

SONUÇ
Gönlüm  rahat, çıktım  dağın  tepesine,
Hastane, hapisane, kerhane, araf, cehennem,
Kent görünüyor tüm genişliğince,

Çiçekler  gibi  açar  tüm  aykırılıkları.
Boşuna  gözyaşı  dökmeye  gitmezdim  oraya,
Sen de  bilirsin, ey  Şeytan, kırık  umutlarımın anası;

Kocamış  bir  kadının  kocamış  belalısı  gibi
Sarhoş  olmak  isterdim  o  koca  orospuyla,
Cehennem  büyüsü  gençleştirirdi  beni.

Sabah  yataklarında  uyu  daha  gönlün  dilerse,
Ağır, karanlık, nezleli, gönlün  dilerse  dolaş
Altın  işlemeli  akşam  perdelerinde,

Seviyorum  seni, rezil  başkent! Orospular
Ve  haydutlar, sunduğunuz  hazlar  sonsuz,
Yazık ki  anlamaz  bayağı  inançsızlar.