Valeri Bryusov Şiirleri

VALERY BRYUSOV : (1873-1924), Rus şair, nesir yazar, oyun yazarı, çevirmen, eleştirmen ve tarihçi.
20. yüzyıl Rus şiirinde Valeri Bryusov (1873-1924), Aleksandr Blok (1880-1921), Andre Belıy (1880-1934) gibi simgeciler, ilk kuşak Rus simgecilerinin karamsar gizemciliklerini, biçimciliklerini, bireyciliklerini ulusal, toplumsal, gerçekçi doğrultuda aşarak, bir asrın bitip diğerinin başladığı dönemin gelgitli ruhunu şiirleriyle yansıtmayı başarırlar.

Brusov1920.jpg     




Alacakaranlık

Ben bu ışığı tanıyorum, bu amansız aydınlığı,
Ve bir atlı arabanın sessizliği yırtan tekerlek takırtalarını,
Büro pencerelerindeki demir parmaklıkları,
Tanıyorum, soluksuz uykuya dalmış sokağın ıssızlığını.

Gece devrildi yıllara, özgür ve çılgınca.
Daha yanıyor yüreği sarsan güçlerin ateşi;
Sert sabah ayazı sessizce yalıyor göğsümü ama.
Kımıltısız donmuş evler, binlerce mezar sanki.

Ölüler uyuyor o evlerde cifter cifter ve yapayalnız,
Ya sırtüstü, ağız açık, yüzükoyun ya da.
Ama gökyüzüdür benim istediğim derin ve engin,
Ve görkemli uzaklıklar çıplak doğanın duru bağrunda!

İki denk dünya var, iki denk şiir;
Gündüzün dünyası ve dünyası gecenin, çılgınlığın ve aklın,
Ama geceyarıyı vuran saattir iki dünyanın zor sınırı,
Aydınlığın hükümsüz olduğu ve derinleştiği an karanlığın.

Son bir arzuyla can atıyor ruhum
Dönmek için gecenin düşünü gündüzün boş kalıplarına,
Fakat boşuna savaşıyorum, ve boşuna mucize arıyorum:
Sen, ey gündüz, güçlü düşman, yine boyun eğdiriyorsun bana!
------------
Geçmişte

İnkar sözlerini bilmez,
Düşünceli bakışları yere dikerek,
İşkence yoluna Tanrı mabetine gider gibi giderek,
Çıplakken utancı unutmuştun.

Değişmez bir hüzünle dopdoluyken,
Sessizce o sütüna yaslandın,
Saman tacıyla taçlandırıldın,
Damgaları alnına vurulurken.

Sonra insafsızca kırbaçlandın.
Mahvedilirken o çocukça bedenin
Sen seviyorum demek istedin,
Cellatların seni kanlar içinde kaldırırken.
----------------

Kadına

Sen bir kadın, sen kitaplar arasında kitapsın.
Rulolanmış, mühürlenmiş fermansın.
Satırların duman ve söz taşar.
Yazıtların her deminde çılgınlık var.

Sen bir kadın, sen bir cadı meyisin!
Yudum alır almaz, sen bir ateş gibisin.
Ateş yudumlayan, çilesini çeker.
İşkence altında çılgın seni över.

Sen bir kadın, varlığınla haklısın.
Yüzyıllardan beri gök tacı sahibisin,
Ve hiçliğimizde ulu imgesin - sen!

Senin için bu pıranga çileler,
Sana hizmetle kumdur kayalar,
Ve asırlardır duamız - sana!