Yahya Kemal Beyatlı Şiirleri

YAHYA KEMAL BEYATLI: 1884 Üsküp - 1958 İstanbul
şair, yazar,öğretmen politikacı ,diplomat.
Yahya Kemal Bey.jpg  


Yaşamında basılı hiçbir kitabı yoktur.Şiirlerini dergi ve gazetelerde yayınlamıştır.Türk edebiyatı tarihi içinde "Dört Aruzcular"'dan biri olarak kabul edilir (Diğerleri Tevfik Fikret, Mehmet Âkif Ersoy ve Ahmet Haşim'dir). Ahmet Hamdi Tanpınar'ın öğretmeni.

İbrahim Alaattin Gövsa onun için şöyle demiştir:
Şairim der de tufeyli yaşatır gövdesini
Dayanıp köhne Nedim artığı üç,beş satıra
Senelerden beridir aynı sakız aynı ceviz
Seneler var ki, doğursun diye baktık katıra


---------------------------------------

SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki,giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

-----------------------
dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
avunmak istemeyiz, böyle bir teselli ile
geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
geçince başlayacak, bitmeyen sükûnlu gece
guruba karşı bu son bahçelerde keyfince
ya aşk icinde harab ol ya şevk icinde gönül
ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
ah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç.
-----------------------------------

DÜŞÜNCE

Ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı,
Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?

İnsanlar anlaşıldı. Cihânın da sırrı yok,
Kalsaydı terkeşimde bugün tek bir altın ok

En tatlı bir hayâl için atmazdım ufkuma.
Dalsın yakında gözlerim artık son uykuma!

"Yalnız duyan yaşar" sözü, derler ki, doğrudur
"Yalnız duyan çeker" derim, en doğru söz budur.

Gördüm ve anladım yaşamak mâcerâsını,
Bâkiyse rûh eğer dilemezdim bekasını.

Hulyâsı kalmayınca hayâtın ne zevki var?
Bitsin, hayırlısıyla, bu beyhûde sonbahar!

Ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi,
Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.

---------------------
AKINCILAR

Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik   
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
  
Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi "İlerle!"   
Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle
  
Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan   
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan
  
Bir gün yine doludizgin atlarımızla   
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla
  
Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de   
Hâlâ o kızıl hâtıra gitmez gözümüzde
  
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik

Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik 
---------------------------------------------------- 
bu şiir de onun olduğu söyleniyor:

o frengiyle livatayla cünun mahlutu
toplayıp çankaya vadisine kavm-i lut'u
kurdu ahlakına uygun yeni bir cemiyyet

buna derler bizim itler "yaşa cumhuriyet"