1600 sonu
ile -1700 başlarında yaşadığı tahmin edilmektedir.hayatı hakkında fazla bilgi
yoktur. Musiki ile de ilgilenmiştir.Aruz ve hece ölçüsünü kullanmıştır.
İstanbul ve
Bursa’da divan katiplikleri yapmıştır.Günümüzde de söylenen pek çok türkünün
sahibidir.
Bugün Ben Bir Bağa Girdim(Türkü)
Bugün Ben Bir Bağa Girdim(Türkü)
Bugün ben
bir bağa girdim
Ne bağ duydu
ne bağbancı
Gülün,
şeftalisin derdim
Ne bağ duydu
ne bağbancı
Bağın
duvarından aştım
Kırmızı
gülüne koştum
Öptüm sardım
helallaştım
Ne bağ duydu
ne bağbancı
Bağın
kapışını açtım
Sanasın
cennete düştüm
Doldurdum
badesin içtim
Ne bağ duydu
ne bağbancı
Seherin tan
yeri attı
Bülbül elvan
elvan öttü
Gevheri
yükünü tuttu
Ne bağ duydu
ne bağbancı
----------------
Başına Bir
Hal Gelirse(Türkü)
Başına bir
hal gelirse
Dağlara gel
bağlara gel
Seni saklar
vermez ele
Dağlara gel
bağlara gel
Bu canım
aşka cinseli
Aşk odu ile
pişeli
Yeşil dağlar
menevşeli
Dağlara gel
bağlara gel
Rakibe
miktarın bildir
Yanına
civanlar uydur
Zamane
dostundan yeğdir
Dağlara gel
bağlara gel
Gevheri
düşmüş dillere
Diyar-ı
gurbet illere
Billahi
vermem ellere
Dağlara gel
bağlara gel
-----------------
Dost Bağının
Meyveleri Erişti (Türkü)
Dost bağının
meyveleri erişti
Ayva benim
alma benim nar benim
Çeşmim yaşı
ummanlara karıştı
Cefakarım
sitemkarım var benim
Yedi derya
boz-bulanık selinden
Halk-ı alem
aciz kaldı dilimden
Ben bülbülüm
ayrı düştüm gülümden
Efgan benim
matem benim zar benim
Mail oldum
kisvesine tacına
Bend olmuşum
siyah zülfü ucuna
Mansur gibi
asılırım saçına
Kakül benim, perçem benim dar benim
Kakül benim, perçem benim dar benim
Gevheri der
kime gönül katayım
Gevherimi
nadanlara satayım
Dost bağında
bülbül gibi öteyim
Gülşen benim
güller benim har benim
---
-----------------
kurtulamam
üç nesnenin elinden
biri firkat
biri gurbet biri aşk
üçü bilmez
birbirinin halinden
biri firkat
biri gurbet biri aşk
aşktır beni
sevda ile söyleten
firkattir
cevr ile sinem dağlayan
gurbettir
gözümden kanlar akıtan
biri firkat
biri gurbet biri aşk
------------
garip turna
bizi senden sorana
şimdi bir
yavruya kuldur diyesin
aşkın
zincirini takmış boynuna
devr içinde
mecnun oldur diyesin
gece gündüz
ağlar hiç bir dem gülmez
unutmuş
eşini dostunu bilmez
sevmiş bir
güzeli artık vazgelmez
aşık olmak
müşkül haldir diyesin
terkeylemiş
eşi ile dostunu
abdal olmuş
eğne almış postunu
gelen geçen
çiğner oldu üstünü
ayaklar
altında yoldur diyesin
----------------
bugün ben
güzeller şahını gördüm
giyinmiş
kuşanmış al harelenmiş
ayağın
tozuna yüzümü sürdüm
derdimendim
benden bi-çarelenmiş
……..
……..